Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yola çıkan | off adj. | ||
We were off in the morning, headed somewhere new. Sabah yola çıktık, yeni bir yere gidiyorduk. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ana konvoya katılmak üzere yola çıkan küçük konvoy | joiner convoy n. |
General | yola çıkan kimse | departee n. |
Tourism | ||
Tourism | kendi başına yola çıkan reşit olmayan kimse | unaccompanied minor n. |
Traffic | ||
Traffic | daha önemli bir yola çıkan yan yol | feeder road n. |
Literature | ||
Literature | birlikten yola çıkan | unital adj. |